Bal yapımının başlangıcı çiçek nektarıdır. İşçi arılar sabahın ilk ışıklarıyla birlikte çiçekleri tek tek dolaşarak nektar toplar. Dilleri pipet gibi çalışır; çiçekteki şekerli sıvıyı emer ve bal midesine depolar. Bu mide, normal midelerinden tamamen farklıdır ve sadece bal yapımı için kullanılır.
Arı kovana döndüğünde, topladığı nektarı başka bir işçi arıya trofalaksis adı verilen yöntemle aktarır. Bu sırada arının tükürük bezlerindeki enzimler nektarın içindeki doğal şekerleri parçalamaya başlar. Bu kimyasal dönüşüm, balın oluşumunun en kritik adımıdır.
Enzimlerle karışmış nektar petek gözlerine doldurulur. Ama bu hâliyle henüz “bal” değildir. Çünkü çok suludur.
Burası sürecin en ikonik kısmı! İşçi arılar peteklerin önüne dizilip kanatlarını hızlıca çırparak petekteki nektarın içindeki suyu buharlaştırırlar. Bu doğal klima sistemi sayesinde nektarın su oranı %80’lerden %17–20 seviyelerine düşer.
Suyu uçan nektar artık koyulaşır ve bal formuna ulaşır. İçindeki enzimler sayesinde de uzun süre bozulmadan kalabilir. Bu yüzden bal, doğru koşullarda saklandığında yıllarca bozulmayan bir besindir.
Bal olgunlaştıktan sonra arılar petek gözlerinin üzerini ince bir bal mumu kapağıyla kapatır. Bu işlem “karpuzun üstünü streçlemek” gibi düşünebilirsin. Hem koruma sağlar hem de balın iç yapısının stabil kalmasını.
Her aşama mükemmel bir düzen içinde gerçekleşir ve hiçbir kimyasal, katkı maddesi veya dış müdahale yoktur. Gerçek bal tamamen doğanın hediyesidir.
Arılar balı, çiçek nektarını toplayıp enzimlerle dönüştürerek, peteklerde suyu buharlaştırarak ve olgunlaştırarak üretir. Bu doğal süreç sonunda ortaya saf ve katkısız bal çıkar.
Gerçek, katkısız ve tamamen organik bal tercih etmek istersen Karstan Yöresel’in güvenilir ürünlerini inceleyebilirsin: 👉 Organik Bal Çeşitleri